İzmir’in Bergama ilçesinde çam fıstığıyla ünlü Kozak Yaylası’nda bulunan Ayvatlar köyünde kurulmak istenen granit mermer ocağı ile ilgili halkın iştirak toplantısı, köylülerin yansısı üzerine yapılamadı. Köylüler ve çevreciler, “Çocuklarımızın torunlarının bile başına şimdiden bir bela örülmek isteniyor. Taş ocakları yüzünden nefes alamaz hale geldik. Hiçbirini istemiyoruz” dedi.
DMR Doğaltaş Madencilik firması tarafından Ayvatlar köyü yakınındaki 51 hektarlık ormanlık alanda 95 yıllığına açılmak istenen granit mermer ocağının bugün planlanan halkın iştirak toplantısı, reaksiyonlar üzerine iptal edildi. Bergama Etraf Platformu üyelerinin de takviye verdiği Ayvatlar köyü sakinleri, “Taş ocağına hayır”, “Nefessiz kalmak istemiyoruz”, “Cennet ormanlarımızda zehir dumanı solumak istemiyoruz” yazılı pankartlar açtı.
“Çocuklarımızın torunlarının bile başlarına şimdiden bir bela örülmek isteniyor”
Toplantıda, bakanlık yetkilerinin “Biz de etrafa duyarlıyız” kelamlarına 12 yaşındaki Alp Efe Gülipek, “O vakit neden Ayvatlar köyü seçildi? Neden taş ocağı kuruluyor buraya” diye karşılık verdi. Ayvatlar köylüsü 83 yaşındaki Deneyim Turgut, köylerinde taş ocağı istemediklerini belirterek, “Taş ocakları yüzünden gereğince nefes alamaz hale geldik. Hiçbirini istemiyoruz” dedi.
Yöre halkı ismine kelam alan Bergama Etraf Platformu sözcüsü Erol Pürüz, şöyle konuştu:
“Biz, platform olarak, DMR Şirketi’nin bakanlık sayfasındaki evrakını günlerdir inceliyoruz. Burada 95 yıl faaliyet gösterecek bir taş işletmesinden kelam ediyoruz. Yani çocuklarımızın torunlarının bile başlarına şimdiden bir bela örülmek isteniyor. Hasebiyle burada 51 hektarlık bir alanda faaliyet göstermek isteyen İstanbul merkezli bu firmaya müsaade vermiyoruz. Taş ocakları yöre halkını, Kozaklıları gereğince boğdu. Grup diktiğimiz eserleri bitirdi. Nefes alamayacak hale geldik. Burada herkesin huzurunda soruyorum; Demircidere, Ayvatlar, Aşağıbey, Okçular’ın ortasında kurulacak olan bu taş ocağını istiyor muyuz?”
Engel’in bu kelamlarına köylüler tarafından tekraren ‘Hayır’ karşılığı verildi.
“Bu insanları istemiyoruz”
Sözlerine devam eden Mani, “Buradan Etraf Bakanlığı’na da sesleniyoruz. Bakanlık yörede, Kozak Yaylası’nda artık taş ocakları istilasına son vermeli. Türkiye’nin dört bir yanından onlarca büyük şirket adeta çekirge sürüsü üzere saldırıyor. Biz Bergamalılar, Ayvalıklılar, Dikilililer, Kozak Yaylası’nın 16 köyü daima birlikte, bu hoşlukları üç beş kişinin para hırsına teslim etmeyeceğiz” dedi.
Ayvatlar köyünden Yücel Aydın, “Biz, köylü olarak bunları istemiyoruz. Birbirlerinden avanta isteyen insanlara bu işi yaptırmak istemiyoruz. Bu insanların ne işi var burada? Burada höyük mezarlarımız var, kalemiz var. Burada, Dikili’den bir madenciliğe yer satıldı. Birinci evvel mezarları soydu. Bu insanları istemiyoruz. Bunların kim olduğunu çok âlâ biliyoruz, gelmesinler” dedi.
“Bölgede korunması için ivedilikle jeopark ilan edilmesi durumu oluştu”
Bakırçay Mahallî Hizmetler Müdürü Bektaş Bal ise şunları söyledi:
“Burası, tarihi ve turistlik yerleri çok yaygın bir yer. Son yıllarda bölgede çam fıstığında yaşanan randıman düşüklüğünden ötürü bölgenin hemen muhafaza altına alınması gerektiği meydana çıkmıştı. Bununla ilgili İzmir ve Balıkesir büyükşehir belediyeleri ortak bir çalışma başlattı. Bu çalışma sonucunda bölgenin jeopark ilan edilmesi kararlaştırıldı. Bununla ilgili bugün UNESCO’dan iki temsilci gelerek bu bölgede çalışma yaptı. Mümkün raporları çok olumlu. Tarihi ve kültürel bedellerin bu bölgede korunması için hemen jeopark ilan edilmesi durumu oluştu. Bu durumda zati artık taş ocaklarına da müsaade verilmeyecek. Mevcut taş ocakları da ömrünü tamamlayınca kapatılacak.”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkilileri, reaksiyonlar üzerine toplantının yapılamadığına dair tutanak tuttu. (ANKA)