Sağlıklı bir yetişkinin yükünün yaklaşık %60’ının sudan oluştuğunu belirten Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Fatih Yanaral, “Vücut gün boyunca daima olarak su kaybeder. Dehidrasyonu önlemek için, her gün içecek ve yiyeceklerden bol ölçüde su almamız gerekir. Bu bahiste genelde günde en az 2 litre su içilmesi önerilse de aslında ne kadar su içilmesi gerektiği bireyden şahsa nazaran değişiyor. Zira su muhtaçlığımız sıcak, nemli yahut kuru bölgelerde yaşadığımızda artacak, yayla üzere yüksek rakımda yaşayan insanlarda da yeniden birebir biçimde günlük su muhtaçlığı artacaktır. Yüksek ölçüde tuzlu, baharatlı yahut şekerli besinler tükettiğinizde, ağır idman yaptığınızda, ateş kusma, ishal üzere hastalık durumlarında da günlük su muhtaçlığı yeniden artacaktır. Şayet bu durumlardan biri mevcut ise günlük önerilen ortalama su ölçüsünün üzerine çıkılabilir, su içmek için susamayı beklememeliyiz.” dedi.
Açık idrar renginin kâfi sıvı alındığını göstermede kılavuz olduğunun da altını çizen Yanaral, “Açık renkli, berrak idrarı gaye olarak koyabiliriz. Renksiz idrar ise çok sıvı tükettiğinizin göstergesi olabilir. Yüksek sıcaklık yahut ağır antrenman sırasında, kayıp sıvıyı yahut ekstra gerekli sıvıları telafi edecek kadar içtiğinizden emin olun. Amerikan Ulusal Bilim, Mühendislik ve Tıp Akademisi genel olarak bayanlar için günde 12 (yaklaşık 2,4 litre) erkekler için ise günde 16 bardak (yaklaşık 3,2 litre) sıvı tüketilmesini öneriyor. Bu ölçüye içtiğimiz su, meyve suyu, çay ve yediğimiz yemekten aldığımız sıvı da dahil ve hatta suyunuzun %20’sini yediğiniz yiyeceklerden alırız. Önerilen ölçünün 1,5 litresinin direkt olarak sudan gelmesi ise kıymetli.
Yapılan bir çalışmada da, idman sonrası %1’lik bir sıvı kaybının ruh halini ve konsantrasyonu bozduğunu ve baş ağrısını sıklığını artırdığını göstermiştir. Tıpkı halde yerine konulmayan sıvı kaybı yorgunluğa, fizikî performans kaybına ve dayanıklılığın azalmasına neden olabileceğinden gün içerisinde susuz kalmamaya dikkat etmeliyiz. Ayrıyeten yemeklerden yaklaşık yarım saat evvel içilen su, alınan kalori ölçüsünü da azaltıyor. 12 hafta her öğünden evvel 500 ml su içen şahısların içmeyenlerden %44 daha fazla kilo verdiğini gösterdi. Genel olarak, bilhassa yemeklerden evvel kâfi ölçüde su içmek, bilhassa sağlıklı bir beslenme planı ile birleştirildiğinde, iştahı yönetme ve sağlıklı bir beden tartısını müdafaayı sağlayabilir.” halinde konuştu.
Sıvı tüketimini artırarak sıhhat sorunlarının önüne geçilebileceğini de kelamlarına ekleyen Yanaral, şöyle devam etti:
“Sıvı alımının artmasıyla kabızlık, idrar yolu ve mesane enfeksiyonları önlenebilir. Öte yandan sıvı alımının artırılması böbrek taşı oluşturma riskini azaltacaktır. Daha fazla su tüketmek cilt hidrasyonunu artırırken, uzun süreçte nemlendiriyor ve cilt kırışıklıklarında olumlu tesir sağlıyor. Su içtikten sonra beden muhtaçlık duyduğu kadarını alır, kalanını ise böbreklerden süzerek atar. Bedenimizde büyük ölçekli bir su deposu da bulunmadığından bir seferde içilen fazla ölçüde su, idrar, ter vb. yollarla atılmaktadır. Bu nedenle içmeniz gereken suyu gün içerisine yaymak daha yanlışsız olacaktır. Bir bardak suyu bir kezde içmektense üç yudumda içmek tekrar daha hakikat bir su içme biçimi olacaktır.”